18 Nisan 1964 yılında İstanbul Bakırköy’de doğdu. Fırat Üniversitesi’nde Biyoloji bölümünü bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünden mezun oldu. Şehir Tiyatroları’nda Yavru Kimin (ÇO), Palyaço Prens (ÇO), Fermanlı Deli Hazretleri, Ayrangeven; Ankara Birlik Tiyatrosu’nda Pir Sultan Abdal, Ana, Rıfat Ilgaz, Ateş Topu; Fırat Üniversitesi Tiyatro Grubu’nda Ocak, Sarı Naciye, Yollar Tükendi, Türkmen Düğünü Volkan Severcan Tiyatrosu’nda Korkuyorum Sevgilim isimli tiyatro oyunlarında yer almıştır. Uzun zamandır seslendirme ve dublaj yapmaktadır.
Uykucu bir nöbetçinin boyut kapısını açık unutmasıyla boyutlar arası bir serüvenin kapısı aralanıyor. Noktalar, doğrular, üçgenler, kareler, küreler... Eğlenceli ve bilgi dolu bir serüven sizleri bekliyor.
Baş döndüren bir hortum Dorothy ve dostu Toto'yu hiç bilmedikleri uzak bir diyara sürüklemiştir. Evlerine dönmenin tek yolu Oz büyücüsüne ulaşmaktır. Yolda karşılaştıkları, beyinsiz Korkuluk, kalpsiz Teneke ve korkak Aslan'la maceralara atılırken hepsinin aklında tek bir soru vardır: Oz Büyücüsü Nerede?
Bolluk içinde rahat bir yaşam sürmeyi kim istemez? Kahramanımız yoksul köylü de yoksulluktan kurtulup rahat bir yaşama kavuşmayı çok istiyordu. Köylünün kümesinde yaşayan tavuk onun bu haline üzülüp altından bir yumurta yumurtlayınca olanlar oldu.
Yasemin eve gelirken kaybolmuş küçük bir köpek buluyor. Üşümüş ve aç olan küçük köpekçiği bir güzel ısıtıp, karnını doyuruyorlar. Ve küçük köpekçiğin özlemine kulak verip, evini bulmak için ailece yollara düşüyorlar.
Padişah'ın yaşadığı şehrin kıyısında, kuru derenin yamacında, tek odalı kulübesinde anasıyla yoksul bir yaşam süren kahramanımız Keloğlan günün birinde Ak Dede'ye rastladı ve ondan bir kutu aldı. "Sakın ha 'açıl kutum açıl' deme" dediyse de Ak Dede, bizim keleş oğlan durur mu? Açtı kutuyu gördü kötüyü. Halk kahramanımız Keloğlan'ın bu macerasında açgözlülüğün sınırsızlığı usta bir dille anlatılıyor.
Bir çıkrık ki her derde deva, bir çıkrık ki her zehre deva. Evrilip çevrildikçe istekleri yerine getirir, tüm dilekleri gerçekleştirir. Ama açgözlü, hileci bir insana rastlarsa ne söz dinler ne emir, kötülerin başına binbir derttir.
Eski zamanlarda, iyiliği çok seven bir nine yaşardı. Bir de onun tam tersi, iyilik yapmaktan hiç hoşlanmayan bir nine vardı. Göğün en yüksek tepelerinde yaşayan ak koç ve kara koç da birlik olup, bu nineye bir ders vermeye karar verdiler. Bakalım nine için ne sürpriz hazırladılar.
Bu hikayede, sadece ünlü müzik dehası Mozart'ın çocukluğundan gençliğine uzanan müzik serüvenini ve müziklerini dinlemeyecek; Mozart'ın ilgi çekici yaşam öyküsünde kendinizden çok şey bulacaksınız.
Bütün kış boyunca, bütün bitkiler toprak altında hazırlandılar. Ama kış bir türlü bitmiyordu. Çiçeklerin ecesi tembih etmişti; kış bitmeden kimse çıkmayacaktı yukarıya. Zavallı çiçekçik...Uydu ateş dikeninin sözlerine ve çıkarıverdi başını karların tam orta yerine.
Sırça köşkü olmayan bir ülke olur mu? Onlar da bir sırça köşk yapmaya karar verdiler. Sırça Köşke ellerinde avuçlarındaki her şeyi yedirdiler. Sırça Köşk yükseldikçe onlar yoksullaştı. Ve bir gün geldi...
Küçük Prens'i hiç bu şekilde dinlemediniz. Radyo tiyatrosu lezzetiyle kendinizi hikayenin merkezinde bulacaksınız. Küçük Prens, kendisini ve evreni keşfetmek için müthiş bir yolculuğa çıkıyor.
"Birinin milyonlarca ve milyonlarca yıldızın arasında, başka hiçbir yerde yetişmeyen bir çiçeği sevmesi, ona baktıkça mutlu olması için yeterli bir sebeptir."
Küçük Prens'i hiç bu şekilde dinlemediniz. Radyo tiyatrosu lezzetiyle kendinizi hikayenin merkezinde bulacaksınız. Küçük Prens, kendisini ve evreni keşfetmek için müthiş bir yolculuğa çıkıyor.
"Birinin milyonlarca ve milyonlarca yıldızın arasında, başka hiçbir yerde yetişmeyen bir çiçeği sevmesi, ona baktıkça mutlu olması için yeterli bir sebeptir."