Zamanın ruhu çocukları ve bizleri tamamen görsel ve hızlı işlenebilen malzemelerle donatıyor. Görsel olan şey, son derece somuttur beyin bu malzemeyi çok fazla işlemek zorunda kalmaz.Ama işitsel dünya farklı bir şeydir. İnsanı soyut düşünmeye yönlendirir. Gördüğünü zihninde canlandırırsın, sen bir şekilde canlandırırken başkası farklı şekilde canlandırır. Kendi hayatından süzdüklerinle üstüne bir şeyler katarsın. Ve tüm bunlar, soyut düşünme becerisini, hayal kurma becerisini ve yaratıcı düşünme becerisini geliştirmeye katkı sağlar.
Çağımızda çocukların geliştirmeleri gereken özelliklerin en başında; esnek düşünebilme, görünenin ardındakini görebilme, hayal kurma yetenekleri geliyor.
Bu nedenle çocuklara işitsel yolla ulaşabilen hikayelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aynen eskiden var olan Radyo Tiyatrosu gibi….
Çocuklar Tikutu ile evrensel değerlerin vurgulandığı pek çok klasik hikayenin yanısıra, yeni hikayeleri de dinleyecekler. Klasik hikayelerin bazılarının, duygusal hassasiyetlerin de göz önünde bulundurulduğu, eşitlikçi bir üslup ile son derece yaratıcı bir şekilde uyarlandığı eserler dikkat çekiyor.
Örneğin “Külkedisi Sindirella”; üvey anne figürü kullanılmayarak, böyle bir kötü obje ile savaşmak yerine dünyadaki kötülüklerle savaşmaya dönüştürülen bir hikaye olarak zihnimize yeni kapılar açıyor. Ayrı anne-babaların oldukça fazla olduğu günümüzde, böylesi bir metaforu kullanmak yerine yaratıcı bir dönüşüm yapmak da çocuklara kazandırmak istediğimiz farklı düşünebilme becerisi, Tikutu bunu da içinde barındırıyor.
2+ ve 8+ olarak kategorize edilmiş 16 yaşa kadar hitap edebilecek bir seçkiye sahip olan eserler okul müfredatını desteklemesi ve çocuklara öz bakım becerilerini kazanma konusunda dikte edici olmayan, motive edici unsurlar barındırması ile ön plana çıkıyor. Son derece teatral seslendirmeler hikayelere heyecan katarken, harika müzik ve şarkılar da hem erken yaşta çocukların kaliteli müzik ile tanışmasına hem de hayal dünyalarında bir noktayı daha canlandırmayı başarıyor.
Eserleri seslendiren sanatçıların, şarkıları söyleyen müzisyenlerin hepsinin profesyonel tiyatro ve müzik eğitimi almış bir kadro olduğunu söylemek de Tikutu’nun kaliteye verdiği önem konusunda çok dikkat çekici bir unsur.
Bu hikayeleri çocuklarınızla birlikte dinleyip kaliteli zaman geçirmek için güzel bir araç olarak kullanabilirsiniz. Hele de bazı hikayeleri birlikte dinledikten sonra çocuğunuz ile üstünde düşünebileceğiniz bir zaman yaratabilirseniz harika olur. Çocuğunuza “bu hikayede kahraman sen olsaydın ne yapardın?” “sence prenses teklifi kabul etmeseydi başına ne gelirdi?” “şaşırtıcı bir son yazsaydın nasıl bitirirdin” gibi onun hayal gücünü daha çok çalıştıracak sorular sorabilirsiniz.
Avatarlarımızın yerimizi almaya başlayacağı bir çağda en çok sahip çıkmamız gereken şey düşüncemiz, hayalgücümüz ve hakiki duygular ile bağlantılarımız. Tikutu hikayeleri ile çocuğunuzda bu becerilerin gelişmesine katkı sağlayacağınıza inanıyorum.
Tikutu gibi özenli çalışmaların, modern dünyanın filtresiz, duyguları kışkırtıcı, yaratıcılığa yer bırakmayan çocuk içeriklerinin arasından sıyrılarak çocukların hayatında kuvvetli bir iz bırakacaktır.