Küçük Prens'i hiç bu şekilde dinlemediniz. Radyo tiyatrosu lezzetiyle kendinizi hikayenin merkezinde bulacaksınız. Küçük Prens, kendisini ve evreni keşfetmek için müthiş bir yolculuğa çıkıyor.
"Birinin milyonlarca ve milyonlarca yıldızın arasında, başka hiçbir yerde yetişmeyen bir çiçeği sevmesi, ona baktıkça mutlu olması için yeterli bir sebeptir."
Küçük Prens'i hiç bu şekilde dinlemediniz. Radyo tiyatrosu lezzetiyle kendinizi hikayenin merkezinde bulacaksınız. Küçük Prens, kendisini ve evreni keşfetmek için müthiş bir yolculuğa çıkıyor.
"Birinin milyonlarca ve milyonlarca yıldızın arasında, başka hiçbir yerde yetişmeyen bir çiçeği sevmesi, ona baktıkça mutlu olması için yeterli bir sebeptir."
Nasreddin Hoca soruyor; Hiç ay bir kovaya hapsedilebilir mi? Hiç göl maya tutar mı?
Ya tutarsa...
Kemal Kocatürk'ten unutulmaz bir portre. "Ben Orhan Veli", Orhan Veli Kanık'ın kısıtlı yaşamına sığdırdığı unutulmaz şiirlere, dünya görüşüne, yazılarına, öyülerine, aşklarına, dostluklarına ve çile dolu hayatına bir ağıt niteliğinde. Orhan Veli'nin hiç bilinmeyen yanlarını ortaya çıkarırken, fikirlerinin bugünü nasıl kucakladığına şaşkınlıkla şahit olacağız. Yazılarını, adeta bugün kaleme alınmışçasına sıcak ve hararetli bulduğumuzda, aslında onun ne kadar ileri görüşlü biri olduğunu anlayıp, Orhan Veli'nin izini, Kemal Kocatürk'ün usta işi seslendirmesi ve Ayça Öztarhan Kocatürk'ün birbirinden güzel müzikleriyle süreceğiz.
*13 yaş ve üzeri dinleyicilerimiz için uygundur.
Çocuklar için uyku öncesi sakin bir müzik. Büyük müzik adamı Beethoven'ın solo piyano için Bagatelle No.25 A Minör(WoO 59 ve Bia 515), bilinen adıyla"Für Elise" veya "Fuer Elise"nim Piyanist Ayça Öztarhan Kocatürk seslendiriyor. Bu kesintisiz müzik ile çocuğunuzu huzurlu bir uykuya teslim edebilirsiniz.
Çocuklar için uyku öncesi sakin bir müzik. Büyük müzik adamı Mozart'ın, Sonata in A-K331 Tema ve varyasyonlarından oluşan birleşik temayı Piyanist Ayça Öztarhan Kocatürk seslendiriyor. Bu kesintisiz müzik ile çocuğunuzu huzurlu bir uykuya teslim edebilirsiniz.
Nasreddin Hoca şimdi de bir davete katılıyor. Bir de bakıyor ne görsün? Kim ne giydiyse ona göre değer görüyor. Bakalım herkes Nasreddin Hoca'nın giydiği kürkü nasıl buluyor, bu davette bizleri neler neler bekliyor?
Sırça köşkü olmayan bir ülke olur mu? Onlar da bir sırça köşk yapmaya karar verdiler. Sırça Köşke ellerinde avuçlarındaki her şeyi yedirdiler. Sırça Köşk yükseldikçe onlar yoksullaştı. Ve bir gün geldi...
İşte geldi çattı bilmeceler zamanı
İster kendi kendine, ister arkadaşınla dinle!
Kulaktan kulağa, dilden dile
Sordukça eğlenirsiniz
Bilmeceler 5 ile...
Uyuyamayan bir yediuyur gerçek bir yediuyur değildir!
Minik Yediuyur'un gözüne uyku girmiyor, uyuyamadığını düşündükçe iyice uykusu kaçıyordu. Ormandaki hayvan dostlarıyla her yolu deneyen Minik, bakalım sonunda tatlı uykulara dalmayı başarabilecek mi?
Kırmızı burunlu bir palyaço
Siyah kuşaklı karateci
Cik cik öten kuşun sesi
Ne dersin, sence hangisi?
Tikutu'da yepyeni bilmeceler, cevapları sizi bekler! Hepinize iyi eğlenceler!
Bütün kış boyunca, bütün bitkiler toprak altında hazırlandılar. Ama kış bir türlü bitmiyordu. Çiçeklerin ecesi tembih etmişti; kış bitmeden kimse çıkmayacaktı yukarıya. Zavallı çiçekçik...Uydu ateş dikeninin sözlerine ve çıkarıverdi başını karların tam orta yerine.
Damla hastalandı.Ama doktora gitmekten çok korkuyordu.
Ah Damla... Hiç doktordan korkulur mu?
Her bölümü teker teker
Onla vakit güzel geçer
Söylemeye kalkınca
İnsanın dili döner.
Söyleyemezsen bir daha dene
Yapamadım diye üzülme
Tekerlemeler zordur
Ama eğlencesi pek boldur.
İşte geldi Tekerlemeleeerrr!!!
İşte herkesin tanıdığı bir kahraman: Nasreddin Hoca. Kazanları doğurtan, göllere maya çalan Nasreddin Hoca, bu kez kendini bilmeyenlere haddini bildiriyor.
Haydi tıklayın, Haddini Bil hikayesi kıssadan hissesi ile sizleri bekliyor.
Duyduk duymadık demeyin
Geliyor! Geliyor! Bilmeceler serisinin 3. bölümü geliyor!
Bir soru bir cevap bir soru
Tarak, küpe, muz, Anadolu
Her şey olabilir cevabı
İpucu sorunun içinde saklı
Duyduk duymadık demeyin, Bilmeceler-3 geldi...
Bu hikayede, sadece ünlü müzik dehası Mozart'ın çocukluğundan gençliğine uzanan müzik serüvenini ve müziklerini dinlemeyecek; Mozart'ın ilgi çekici yaşam öyküsünde kendinizden çok şey bulacaksınız.
Sabahattin Ali'nin ölümsüz eseri.
Okul sonrasında annesine yardım eden Mehmet, her gün olduğu gibi annesinin evde yaptığı oyuncakları satmaya çalışırken, okul arkadaşı Arda ile karşılaştı. Arda oldukça güzel bir arabadan inmiş, oldukça da şık giysiler giymişti. Derslerden konuşmaya dalmışlardı. O sırada Arda'nın annesi onları gördü ve bir anda çok sinirlendi. Neden mi?
Dinleyelim o zaman...
Tane tane söylersen, tekerleme duyulur
Tek nefeste söylersen eğlenceye doyulur.
Döndür dilini, katıl bize, yuvarla ağzını,
Denemekten çekinme, tekerlemeler başladı!
Yeni yıl coşkusu kulaklarımızda! Yılın hangi günü duyarsak duyalım, aklımıza yeni yıl gelir. Her yılbaşı bu ezgi beklenir. Bir de kar yağarsa, camın ardı ne güzel izlenir... Bilin bakalım arkadaşlar, bu şarkı nedir?
Jingle bells... Jingle bells...
Kırmızı Başlıklı Kız, ormana girince kurt ile karşılaştı.Hiç korkmuyormuş gibi davrandı. Kurt onu yolundan çevirmeye çalıştı ama başaramadı. Tam bu sırada avcı geldi, kurt soluğu büyükannenin evinde aldı. Şu avcıdan kurtulmak lazımdı ama nasıl? Büyükanne ile kurt bir plan yaptılar. Avcıya güzel bir oyun oynamaya karar verdiler.
Flynn ve Mia, kayıp uygarlık Atlantis'i ararken kendilerini mitolojik bir serüvenin içinde buluyor.
Deniz Tanrısı Poseidon'un, Yılan saçlı Medusa'nın hikayelerine tanık oluyor... Heyecan dolu, sürükleyici bir yolculuğa hazır mısınız?
Çocuğunuzu uykuya bu güzel eserle hazırlayabilirsiniz. Hem de ücretsiz.
Yüzyıllardır içimizi neşe dolduran bu eser, bu kez çocuklarımızın kulaklarında neşeyi sabaha taşıyacak. J.S. Bach'ın "Yaşasın Neşe" isimli bestesi, Ayça Kocatürk'ün seslendirmesiyle Tikutu'da yer alıyor. Müziğin tamamını ücretsiz dinleyebilmek için "Ön dinleme"ye tıklamanız yeterli. Dinleme listeleri oluşturabilir ve reklamsız bir şekilde çocuğunuzu güvenle uykuya teslim edebilirsiniz.
İyi uykular.
Karga gün boyu çalışmış ve peyniri hak etmiş. Çıkmış bir dala, peynirini yemeye koyulmuş. Kurnaz bir tilki görmüş onu. "Ne de güzeldir senin sesin" diyerek, karganın şarkı söylemesini istemiş. Karga kanmış tilkiye; açınca ağzını, peynir düşmüş yere. Tilki bir güzel afiyetle yemiş peyniri. Ama karga, "bu iş böyle bitmez" demiş; gitmiş orman mahkemesine, çıkmışlar aslanın karşısına.
sonra ne mi olmuş?
Çocuğunuzu uykuya bu güzel eserle hazırlayabilirsiniz. Hem de ücretsiz.
Tikutu'nun Uyku Öncesi Müzikleri serisinde, bu haftaki eserimiz olan J.S. Bach'ın Siciliana'sı, Ayça Kocatürk'ün seslendirmesiyle yalnız çocuklara değil, gözleri uykuyu arayan herkese keyifli rüyalar sunuyor. Müziğin tamamını ücretsiz dinleyebilmek için "ön dinleme"ye tıklamanız yeterli. Dinleme listeleri oluşturabilir ve reklamsız bir şekilde çocuğunuzu güvenle uykuya teslim edebilirsiniz.
İyi uykular.
Çocuğunuzu uykuya bu güzel eserle hazırlayabilirsiniz. Hem de ücretsiz. Ünlü besteci J.S. Bach'ın en sevilen bestelerinden biri olan Prelude in Major, Ayça Kocatürk'ün seslendirmesi eşliğinde, çocuklarımız için huzur dolu bir uykunun kapısını aralıyor. Müziğin tamamını ücretsiz dinlemek "ön dinleme"ye tıklamanız yeterli. Dinleme listeleri oluşturabilir ve reklamsız bir şekilde çocuğunuzu güvenle uykuya teslim edebilirsiniz.
İyi uykular.
Bir bilmece neler yapar, hiç düşündünüz mü?
Dilden dile dolaşır, kulaktan kulağa yayılır.
Bir gezgindir bilmece, ziyaret sırası sizde.
Bilmeceler Serisi-2 geldi, çalıyor kapınız,
Çok bekletmeyin derim, hemen tıklayınız.
Çocuğunuzu uykuya bu güzel eserle hazırlayabilirsiniz. Hem de ücretsiz. Bütün Dünya çocuklarının çok sevdiği bu Fransız halk şarkısı Twinkle Twinkle'ı kimler yorumlamadı ki... Mozart bile bu şarkıyı kullanmıştı. Şimdi Ayça Kocatürk'ün seslendirmesiyle yer alıyor. Müziğin tamamını ücretsiz dinlemek için "ön dinleme"ye tıklamanız yeterli. Dinleme listeleri oluşturabilir ve reklamsız bir şekilde çocuğunuzu güvenle uykuya teslim edebilirsiniz.
İyi uykular...
Damla bugün çok heyecanlı. Çünkü doğum günü geldi çattı! Süslemeler, sürprizler, hediyeler...
Bakalım doğum gününde Damla'yı neler bekliyor. Haydi siz de katılın, doğum günü partimiz başlıyor!
Çocuğunuzu uykuya bu güzel eserle hazırlayabilirsiniz. Hem de ücretsiz. Johannes Brahms'ın ünlü eseri "Ninni", Uyku Öncesi Müzikleri'nde Ayça Kocatürk'ün seslendirmesiyle yer alıyor. Müziğin tamamını ücretsiz dinlemek için "ön dinleme"ye tıklamanız yeterli. Dinleme listeleri oluşturabilir ve reklamsız bir şekilde çocuğunuzu güvenle uykuya teslim edebilirsiniz.
İyi uykular...
Söylerken hızına yetişemeyeceğiniz, tekrar ederken gülmekten karnınızın ağrıyacağı "Tekerlemeler" serimiz sizlerle!
Bilmece bildirmece
Dil üstünde kaydırmaca
Ben sorarım sen cevaplarsın
Bilemezsen...
Cevabı bekler öğrenirsin
Hazırsan başlayalım,
Bilmeceleri ardı ardına sıralayalım.
Binbir çeşit insan yaşar bu dünyada. İçlerinden biri açgözlü mü açgözlü. Karnı doysa da gözü doymak bilmiyor. Komşusu da Nasreddin Hoca. Masal bu ya, bir ders veriyor Hoca Nasreddin bu açgözlü komşuya.
Eski zamanlarda, iyiliği çok seven bir nine yaşardı. Bir de onun tam tersi, iyilik yapmaktan hiç hoşlanmayan bir nine vardı. Göğün en yüksek tepelerinde yaşayan ak koç ve kara koç da birlik olup, bu nineye bir ders vermeye karar verdiler. Bakalım nine için ne sürpriz hazırladılar.
Yuvaya başlarken hiç üzülmek olur mu? Yuva, adı üstünde.Birçok arkadaş ediniriz, türlü oyunlar öğreniriz. Damla da işte bugün başladı yuvaya. Bakalım neler oldu yuvada?
Bir çıkrık ki her derde deva, bir çıkrık ki her zehre deva. Evrilip çevrildikçe istekleri yerine getirir, tüm dilekleri gerçekleştirir. Ama açgözlü, hileci bir insana rastlarsa ne söz dinler ne emir, kötülerin başına binbir derttir.
Padişah'ın yaşadığı şehrin kıyısında, kuru derenin yamacında, tek odalı kulübesinde anasıyla yoksul bir yaşam süren kahramanımız Keloğlan günün birinde Ak Dede'ye rastladı ve ondan bir kutu aldı. "Sakın ha 'açıl kutum açıl' deme" dediyse de Ak Dede, bizim keleş oğlan durur mu? Açtı kutuyu gördü kötüyü. Halk kahramanımız Keloğlan'ın bu macerasında açgözlülüğün sınırsızlığı usta bir dille anlatılıyor.
Yasemin endişeleniyordu. Çünkü en yakın arkadaşı Mine bir süredir çok üzgündü. Anne babası boşanacaktı. Mine bu karara saygı duymak istemiyor, öfkeleniyordu. Yasemin'in aklı sorularla doldu: Boşanma ne demekti? İnsanlar neden boşanırdı? Yoksa onun anne babası da boşanacak mıydı?
Uçarı ve maceraperest kafadarlarımız Ayıcık ile Kaplancık, hayallerinin ülkesi Panama'ya doğru çıktıkları yolun, onları nereye götüreceğinden habersizdirler. Yine de doğru yolda olduklarına dair inançlarını bir an olsun yitirmezler.
Yasemin eve gelirken kaybolmuş küçük bir köpek buluyor. Üşümüş ve aç olan küçük köpekçiği bir güzel ısıtıp, karnını doyuruyorlar. Ve küçük köpekçiğin özlemine kulak verip, evini bulmak için ailece yollara düşüyorlar.
Yasemin zamanının çoğunu tabletiyle geçiriyor. Anne ve babası da bu durumdan rahatsız oluyorlar ve ona seveceğini düşündükleri bir hediye veriyorlar. Bu hediyeyle birlikte Yasemin, çok sevdiği tabletinden, bir çok sesli tiyatro oyunu dinlemeye başlıyor.
Haftanın hangi günleri tatil, hangi günlerinde okula gidilir? Perşembeden sonra hangi gün gelir? Ya çarşambadan önce? Yasemin tüm bunları babasıyla beraber öğreniyor, planlarını da ona göre yapıyor.
Orman okulu’nda dersler başladı. İlk günden kaynaşan küçük hayvanlar bugün çok heyecanlı. Çünkü birazdan öğretmenleriyle birlikte taşıtları öğrenmek için şehri gezecekler…
Ormanda okul başladı; yeni dostlukların, yeni maceraların ve daha çok şey öğrenmenin zamanı geldi. Küçük sincaplar, tilkiler, kirpiler, ayılar ve tüm diğer hayvanlar heyecanla yola koyuldular. Bakalım ilk gün nasıl geçecek?
Minik Onur’un canı karpuz yemek istiyor ama önce yemek yemesi ve sofra toplanırken anne ve babasına yardım etmesi gerekiyor. O bunları yaparken, belki de onu bir sürpriz bekliyor.
Kahramanımız Alaaddin, Yasemin’e aşık oluyor, Yasemin için maceradan maceraya koşuyor. Bu yolda kötü kalpli Cafer ile mücadele ediyor, lamba cininden yardım istiyor, zorlukları aşıp Yasemin’e kavuşuyor.
Minik Barış ve kardeşi günden güne büyüyor. Peki ya günler nasıl büyüyor? Azalıyor mu? Çoğalıyor mu? Dün, bugün, yarın, geçmiş, şimdi, gelecek... Hepsi Barış’ın oyuncak dolabında. Aslında hepimiz gibi onlar da Zaman Anne’nin kollarında.
Hepinizin tanıdığı sabun ailesinin en mutlu üyesi Sabuncuk... Sabuncuk kim mi? Ne işe mi yarar? Yoksa sen daha tanışmadın mı Sabuncuk'la? Sabuncuğun köpükleri ve mis gibi kokusuyla?
Damla bugün ilk kez markete gitti. Babasıyla reyonları gezdi. Rengarenk meyveler, renkli renkli sebzeler Damla'nın çok dikkatini çekti. Her şeyin bir rengi vardı ama adları neydi?
Damla yeni güne gözlerini açtı. Koştu pencereden dışarı baktı. Dışarıda görülecek ne kadar çok şey vardı!
Bugün Damla ile annesi bahçeyle ilgilendi. Ama bu işin sonunda Damla'nın elleri kirlendi. Annesi'nin yardımıyla el yıkamayı da öğrendi.
Çürük dişler, bakteriler, mikroplar. Hepsinden kurtulmanın yolu çok kolay. Biraz diş macunu, bir adet fırça. Haydi Damla, sabah öğle akşam dişlerini fırçala.
Kaç gözümüz var? Kaç burnumuz? Kaç elimiz var? Peki bir elimizde kaç parmak? Say bak...
Görme, duyma, tatma, koklama, dokunma. Damla beş duyumuzun beşinin de farkına nasıl varıyor?
Damla'nın en sevdiği şey parkta oyun oynamak. Eve döndüğünde de köpüklü bir banyo yapıp misler gibi kokmak.
İnanabiliyor musun Tombiş? Cemile çok yakında abla oluyor. Kim bilir kardeşiyle onu neler neler bekliyor...
Cemile'nin arkadaşları misafirliğe geliyor. Hep birlikte oyun oynamaları gerekiyor, ama... Cemile oyuncaklarını paylaşmak istemiyor.
Bakın bakın işte orada! O, Cemile. Ama herkesin gözü tay tay yürüyen kardeşi Murat'ın üstünde. “Aferin Murat.” “Harikasın Murat!” Anlaşılan bu durum Cemile'yi zorlayacak.
Karanlık Cemile'nin uykusunu kaçırıyor. Karanlıkta pembe pantolonlar canavara dönüşüyor. Cemile’nin gözüne uyku girmiyor.
Cemile televizyon izlemeyi çok seviyor. Evet çok seviyor. Evde ilk ona selam veriyor, sofraya onunla oturuyor, artık uyumak değil televizyon izlemek istiyor. Annesi ve babası duruma el koyuyor.
Ay! Aman Tombiş sessiz ol. Kimselere söyleme. Zaten çişini altına yaptı ve çok utanıyor Cemile. Baksana ağlıyor şu ağacın dibinde.
Baharın gelişi, nehir kıyısında yaşayan dostlarımız Su Sıçanı’nı ve Köstebek’i çok mutlu etmişti. Ama savurgan Kara Kurbağası’nın başlarına nasıl çoraplar öreceğinden habersizdiler. Bu öyküde bizim kafadarların sürükleyici bir macerasına şahit olacaksınız.
Hayvanlara eziyet eden bir prensin, bir cadı tarafından cezalandırılması sonucu kurbağaya dönüştürülmesi. Sonrasında bir prensesin eline düşmesi ve eziyet görmesi. Kurbağaya dönüştürülen Prens ile Prenses büyüyü bozabilecekler mi?
Grimm kardeşlerin çok sevdiğiniz Rapunzel masalını bir de bizden dinleyin. Bu masalda herkes birbirine söz veriyor. İş söz vermekle kalsa iyi... Bir de o sözü tutmak gerekiyor. Ailesinin tutmadığı sözler yüzünden başı dertte olan yardımsever Rapunzel’in yolu talih kuşu Umay’la kesişiyor.
Dedektif Muşuk ve yardımcısı Gagali, gezegenlerin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolması üzerine harekete geçerler. Ancak onları büyük bir sürpriz beklemektedir.
Uykucu bir nöbetçinin boyut kapısını açık unutmasıyla boyutlar arası bir serüvenin kapısı aralanıyor. Noktalar, doğrular, üçgenler, kareler, küreler... Eğlenceli ve bilgi dolu bir serüven sizleri bekliyor.
Emek olmadan yemek olur mu hiç? Bu sorunun cevabı Çiftçi Tokses’in çiftliğinde, çalışkan tavuk Işıldak ve tembel dostlarının hikayesinde saklı.
Gerda ve Kay iki yakın arkadaştırlar. Günün birinde Kay ortadan kaybolunca Gerda onun izini sürer ve tüm oklar bir kişiyi göstermektedir : Çocukları uyutup kaçıran, ismi masallara konu olmuş Karlar Kraliçesi.
Savaş’ın soğuk yüzü dostumuz Özgür’ün peşini bir türlü bırakmıyor. Ama barış dolu bir rüyanın sıcaklığı herkesin yüreğine umut tohumları ekiyor. Özgür’ün Rüyası, hepimize savaşa hayır demenin yollarını bir kez daha hatırlatıyor.
Şehir faresi sık sık ziyaret ettiği arkadaşı Tarla Faresi'ni şehirde ağırlamaya ikna eder. Ancak şehir hayatı Tarla Faresi'nin beklediği gibi çıkmaz ve oturdukları sofrada onları türlü türlü heyecan bekler.
Kardan adam olur da kardan çocuk olmaz mı hiç?
Güzeller güzeli Kar tanesi, kardan olsa da hikayesiyle hepimizin yüreklerini ısıtıyor.
Yaşadıkları yerde rahatı bulamayan bir eşek, bir köpek, bir kedi ve bir horoz el ele verip Bremen'e doğru yola çıkıyorlar. Hikaye bu ya, haydutlarla yaşadıkları tehlikeli bir macera onları hayalini kurdukları yaşantıya kavuşturuyor.
Çirkin ördek yavrusu talihsizdi çünkü farklı olmayı kusur sayanların arasında doğdu. Çirkin ördek yavrusu ne yapsın, düştü yollara, kendi gibi çirkinlerin yaşadığı yeri bulmaya.
Bencil Dev Kermes, sahip olduğu güzellikleri paylaşmak istemiyordu. Baharın güzelliklerini yalnızca kendi yaşamak istiyordu. Öyle ki bahçesini en az onun kadar seven çocukları korkuttu ve bahçesinden kovdu. Hiç bitmeyecek kışın soğuğu böylece başlamış oldu.
Ey Ahali! Duyduk duymadık demeyin. Bugün ormanda yarışımız var. Bir köşede ormanın en hızlısı Tavşan. Diğer köşedeyse sakin, ağır, kendinden emin Kaplumbağa. O halde yarış başlasın herkes hazırsa!
Baş döndüren bir hortum Dorothy ve dostu Toto'yu hiç bilmedikleri uzak bir diyara sürüklemiştir. Evlerine dönmenin tek yolu Oz büyücüsüne ulaşmaktır. Yolda karşılaştıkları, beyinsiz Korkuluk, kalpsiz Teneke ve korkak Aslan'la maceralara atılırken hepsinin aklında tek bir soru vardır: Oz Büyücüsü Nerede?
Günün birinde dört mevsim, Toprak Ana'nın kapısını çalar. Hepsi de onunla birlikte yaşamayı ister. Ama dört kardeşin dördü de birbirinden farklıdır. Acaba içlerinden hangisi Toprak Ana'yla yaşamalıdır?
Minik karınca yaz sıcağına aldırış etmeden soğuk kış günlerine hazırlık yaparken, ağustos böceği ona şarkılar söyler. Karınca bu durumdan hoşnut değildir. Herkesin kendisi gibi hiç durmadan çalışmasını beklemektedir. Peki ya herkesin aynı işi yaptığı yerde şarkıları kim çalıp söyler? Ya şarkı söylemek de bir iş ise...
Gökyüzünde kükreyen aslanlar, Korkusuz Korkuluk Cesur ve kuşlar, hepsi Ubu adasındaki yaşlı Pulu'nun tarlasındalar. Yağmurun gizemli yolculuğunu bilge baykuş Puhu'dan dinliyor ve adayı tekrar eski yeşil günlerine kavuşturmak için Korkusuz korkuluk Cesur ve tüm kuşlar el ele veriyorlar.
Bolluk içinde rahat bir yaşam sürmeyi kim istemez? Kahramanımız yoksul köylü de yoksulluktan kurtulup rahat bir yaşama kavuşmayı çok istiyordu. Köylünün kümesinde yaşayan tavuk onun bu haline üzülüp altından bir yumurta yumurtlayınca olanlar oldu.
Şiddet şiddeti doğurur, öfke öfkeyi... Ama akıl hepsinin üstesinden gelir. Bakalım bizim boğalar, matadorun kurnazlıklarının üstesinden nasıl gelecek? Bileklerine mi güvenecekler yoksa akıllarının gücüne mi?
Hepiniz bilirsiniz, Nasreddin Hoca hazırcevaptır, şakacıdır, yardımseverdir, zekidir, bilgilidir. Peki sizce bilmedikleri var mıdır? Karşısına çıkan üç adamın sorduğu zor sorulara hazır mıdır?
Okumayı, öğrenmeyi, bildikçe güçlenmeyi çok seven Sindirella, annesi ölünce okulu bırakmak zorunda kalır. Sabahtan akşama dek babası ve abilerinin işleriyle uğraşır. Ancak Sindirella’yı bekleyen yalnızca kirli bulaşıklar değildir. Şifacı Yaşlı Kadın’la yolları kesişince Sindirella’nın önünde yepyeni bir geleceğin kapıları aralanır.