Tilbe Saran, 21 Mayıs 1961’de, İstanbul’da doğdu. St. Benoit Fransız Lisesi’nin ardından İstanbul Belediye Konservatuvarı’nın Tiyatro Bölümü’nden, sonra da İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Profesyonel tiyatro yaşamına öğrencilik yıllarında, 1984’de Kenter Tiyatrosu’nda başladı. 1986’da Dormen Tiyatrosu’nda sahnelenen “Hangisi Karısı” oyunundaki rolüyle ilk ödülünü aldı. 1989-1995 yılları arasında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları kadrosunda sahneye çıktı.
1995’te Cüneyt Türel ve Işıl Kasapoğlu ile birlikte Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu’nu kurdu. 1995-2004 yılları arasında bu tiyatronun İstanbul-Beyoğlu’ndaki sahnesinde Türkiye prömiyeri yapan yedi oyunda başrol üstlendi. Bu dönemde Kenter Tiyatrosu yapımı olan iki oyunda da rol aldı.
2005 yılından sonra Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’yla çalışmaya başladı. Fransa’daki Türkiye Sezonu çerçevesinde, 2009-2010 yıllarında Paris’te sahnelenen, Sedef Ecer’in yazdığı “Sur Le Seuil – Eşikte” adlı oyunda rol aldı. Oyun 17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu olarak Türkiye’de okuma tiyatrosu şeklinde oynandı.
2011 yılında metninin oluşmasından sahnelenmesine kadar katıldığı “Düğün” adlı oyunun yönetmenliğini yaptı. Aynı yılın Mayıs ayında İrlanda’nın başkenti Dublin’deki Trinity College’de öncü bir yazar olan Sevim Burak’ın “Yanık Saraylar” adlı yapıtından bölümleri İngilizce okurken metindeki karakterleri canlandırarak tek kişilik bir gösteri sahneledi.
1985 yılından bu yana tiyatro, sinema ve TV dizisi çalışmalarını bir arada sürdüren, aynı zamanda seslendirme ve sunuculuk yapan, şiir okumalarına katılan Tilbe Saran; 2014 yılı Eylül ayından itibaren 3 yıl boyunca Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri olarak görev aldı. Ayrıca Akademi İstanbul’un, Maltepe Üniversitesi’nin ve Kadir Has Üniversitesi’nin eğitim kadrolarında yer aldı ve halen de Kadir Has Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
Okumayı, öğrenmeyi, bildikçe güçlenmeyi çok seven Sindirella, annesi ölünce okulu bırakmak zorunda kalır. Sabahtan akşama dek babası ve abilerinin işleriyle uğraşır. Ancak Sindirella’yı bekleyen yalnızca kirli bulaşıklar değildir. Şifacı Yaşlı Kadın’la yolları kesişince Sindirella’nın önünde yepyeni bir geleceğin kapıları aralanır.