1991’de doğdu. Lisede Baal sahnesi grubu ile oyunculuk temellerini attı birçok atölye ve oyuna katıldı. Konservatuvardan mezun olduktan sonra İstanbul Kumpanyası ekibine dahil oldu. Artiz Mektebi adlı yarışma programında finalist oldu, Turgay Yıldız'ın yönetmenliğini yaptığı oyunlarda oynadı. Şu anda drama dersi veriyor ve müzik, seslendirme, oyunculuk projelerinde yer alıyor.
Minik Barış ve kardeşi günden güne büyüyor. Peki ya günler nasıl büyüyor? Azalıyor mu? Çoğalıyor mu? Dün, bugün, yarın, geçmiş, şimdi, gelecek... Hepsi Barış’ın oyuncak dolabında. Aslında hepimiz gibi onlar da Zaman Anne’nin kollarında.
Baharın gelişi, nehir kıyısında yaşayan dostlarımız Su Sıçanı’nı ve Köstebek’i çok mutlu etmişti. Ama savurgan Kara Kurbağası’nın başlarına nasıl çoraplar öreceğinden habersizdiler. Bu öyküde bizim kafadarların sürükleyici bir macerasına şahit olacaksınız.
Dedektif Muşuk ve yardımcısı Gagali, gezegenlerin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolması üzerine harekete geçerler. Ancak onları büyük bir sürpriz beklemektedir.
Uykucu bir nöbetçinin boyut kapısını açık unutmasıyla boyutlar arası bir serüvenin kapısı aralanıyor. Noktalar, doğrular, üçgenler, kareler, küreler... Eğlenceli ve bilgi dolu bir serüven sizleri bekliyor.
Yaşadıkları yerde rahatı bulamayan bir eşek, bir köpek, bir kedi ve bir horoz el ele verip Bremen'e doğru yola çıkıyorlar. Hikaye bu ya, haydutlarla yaşadıkları tehlikeli bir macera onları hayalini kurdukları yaşantıya kavuşturuyor.
Minik karınca yaz sıcağına aldırış etmeden soğuk kış günlerine hazırlık yaparken, ağustos böceği ona şarkılar söyler. Karınca bu durumdan hoşnut değildir. Herkesin kendisi gibi hiç durmadan çalışmasını beklemektedir. Peki ya herkesin aynı işi yaptığı yerde şarkıları kim çalıp söyler? Ya şarkı söylemek de bir iş ise...
Ormanda okul başladı; yeni dostlukların, yeni maceraların ve daha çok şey öğrenmenin zamanı geldi. Küçük sincaplar, tilkiler, kirpiler, ayılar ve tüm diğer hayvanlar heyecanla yola koyuldular. Bakalım ilk gün nasıl geçecek?
Orman okulu’nda dersler başladı. İlk günden kaynaşan küçük hayvanlar bugün çok heyecanlı. Çünkü birazdan öğretmenleriyle birlikte taşıtları öğrenmek için şehri gezecekler…
Karga gün boyu çalışmış ve peyniri hak etmiş. Çıkmış bir dala, peynirini yemeye koyulmuş. Kurnaz bir tilki görmüş onu. "Ne de güzeldir senin sesin" diyerek, karganın şarkı söylemesini istemiş. Karga kanmış tilkiye; açınca ağzını, peynir düşmüş yere. Tilki bir güzel afiyetle yemiş peyniri. Ama karga, "bu iş böyle bitmez" demiş; gitmiş orman mahkemesine, çıkmışlar aslanın karşısına.
sonra ne mi olmuş?